5 Şubat 2012 Pazar

PUDRA KOKULU KADINLAR ÜZERİNE

Bir Bahar vardı Asmalı Konak'ta, çok yakındı sanki bize,icinden adı gibi Baharlar fiskirirdi!

Sinirlenince susmaz, adamın beynini yer bitirir böyle kadınlar... Cool kadın olmak tarzı değildir , kıskanır sevgiliyi epeyce, fırtınası içinde kopanlardan hiç değildir, bağırır cagirir, ama barışması bir o kadar tutkuludu...r, acısını çıkarır tensiz günlerin. Askını, sevgisini icinde yasamaz pek, dıştan gören hayran kalır, sevilmeye imrenir ölesiye. Gözlerinde perde falan yoktur,gönlü, gözü ve dili aynıdır, içi başka dısı başka değildir asla. Nefret bile kusar anlık, ama anlıktir. İsim olmaz senle deyip de icinden yas tutmaz, icinde bittiyse bitmiştir dısında da, cam çerçeveyi hep adamlar indirmez bizim Bahar'lar da indirebilir... Yasam iksirini icmiştir hallice...
İçip bir dikişte sanki şişeyi yere atmış, üstüne de basmış basmış ziplamistir 7 kere, 7 uğurlu rakamidir, riske atmaz batıl inançlarını.. Ziplarken de "oh be hayat sana geçer hükmüm!" der sanki... Göstere göstere, ağlaya ağlaya yakmistir ayrilik mumunu, ayrilik mum gibidir bunlara sonmesin yansin hep, ruzgarda yansın hatta, tutuşa tutuşa. Nasıl olsa bilir bir gün öyle de böyle de geçecektir, bilir. Acimtirak günler yaşamaktan bası eğilmez asla, onurudur yaşadığı ve yaşattığı duygulari. Zehri, sevgisi, tutkusu ne varsa icinde, hersey illede dışarı! Ama her daim hersey disari, kurali bu zaten, disari disari yasamak. İcine icine değil, bayağı sumkure sumkure,hickira hickira, o bicim yani... Bunlar aynı cinstir hep, bir elin parmakları kadardır, ya da bes kadından biridir aramizda, toprağı neresidir bilinmez... İçli dış kadınları! Geceleri yatarken pembe ojelerini cikarip kırmızı ojelerini sürerler ve kokulu pudralarini sürünürler. Kendileri için ama, tek baslarına yatsalarda kendileri için sürünürler yasemin kokulu pudralarini...O'nlar rakı icerler, sarap&rokfor ikilisine tercih ederler rakı&beyaz peynir keyfini. Sarap da icerler ama tek baslarina olduklarinda icerler ancak. Raki eslik ickisidir, hem es ickisi hemde eslik etme ickisidir. Beyaz peynirleri küp küp, sohbetleri tat tattir. Hayat bunla gecer dedikleri cinstendir iste! Ev kirlenirse kirlensin, evde can cekince balık kızartmak, yanına da yeşil efe acmak serbesttir, sacı kokarsa tekrar duşunu alır sabaha ne varki, pudrasini usenmeden sürmesini bilir yine. Mac bile seyretmeye izin vardir yanında üstelik. Kapali salonu ve ayri misafir odası yoktur evinde, salonun bas kosesi kendisi içindir en basta, hangi misafir kendisinden ve degerlisinden degerlidir ki zaten...Pudrasi kokulu kadinlardir onlar... Hayatımızın icinde, kendisinin dısında...

Bir de Sehrazatlar vardır, dizilerde bugünlerde en çok onlar prim yapıyor, belki gercek hayatlarda da yaşanılası ve yaşatası olan kadınlardan daha revactalar...Susan, derin kadinlardir onlar da... Bazen o kadar susarlarki sarsasin gelir, silkeleyesin gelir! Konussana be kadın demek gelir insanın icinden, ojeleri her zaman beyazdir, adamlara french kültürünü ogreten de onlardır. Karda yürürler izleri belli olmaz, kapıyı sessizce kapar ve yürürler, arkalarına bakmazlar bir daha, arkadakinin sırtı dönük olsa ve gormeyecegini bilseler bile giderken bakmazlar, ölseler bakmazlar, sanki yakalanacaklar, o derece bakamazlar yani!!! Zaten bakmayi bilmezler, gozleri dalar hep arkalara... Bakislari yakalansa, acilari okunsa yüzlerinden, yerle bir olurlar iste oracikta. Ayriliktan, sevgisizlikten daha agirdir onurlarının ağırlığı... Sevmelerinden daha ateşlidir gururları. Yasları daha sakindir pudra kokulu kadinlara gore, sessizdir, ictedir en önemlisi, herseyleri ictedir...O'da zor atlatir her kadin gibi, ama çok da mantiklidir, Sezen Aksu falan dinlemezler o donem "kapatın bütün perdeleri ağladığımı kimse görmesin...gerçi ben aglamiyorumki..., ağlamam ben asla, hele sana hiç ağlamam" derler..Keske aglayabilseler aslında, sarap icerlerken gözleri dolar ama akitmazlar dışarı, hep içeri hep içeri...Ruhu içine kaçmış dediklerimizden hani...

O'nlar da pudra kokulu aslında, içeriye içeriye olmasa!!!

11/2011
NS

Hiç yorum yok: