5 Şubat 2012 Pazar

ÜSTÜNÜ ÇİZDİM SENİN

Üstünü çizdim senin!

Bir öncekinin , ondan öncekinin, ondan...
Sarki var çok sevdiğim söylemekten usanmadigim... Aynı şarkıyı sar basa sar basa, dinlemekten söylemekten usanmiyorum. Her seferinde bir öncekinden baska anlayarak ruhuma işleyerek, kalbime kaziyarak giriyor bedenime bu sarki. Kulağımdan girip, dilime dolanıyor, oradan kalbime iniyor, ellerimi titretiyor, boğazımı dugumluyor. Orda iste icime hapsoluyor. Her bir sözün kitabını yazasım geliyor! Seni, bir öncekini de keske öyle işleyebilsem, öyle vazgeçmesem. Ama bir sarki kadar etmez mı bir insan.. Ne acittigin icin, ne akıttıkların icin, ne gördüğüm rüyalar icin, ne kurdugum hayaller icin vazgeçtim senden de.. Yasatamadiklarin icin vazgeçtim, ama kırık vazgeçmişlik değil bu, son bilmem kac yüz keredir aynı caymışlik ve üstünü çizmişlik.

Peki bu şarkıları kimler yazdırıyor, kimler şiir yazdırıyor, kimler üzebiliyor bile, kimler unutulmuyor, kimler bulutlara çıkarıyor, kimler bu vazgeçilmeyenler, kimler yastıkları ıslatiyor, kimler hayalleri gerçek yapıyor, kimler aşka boğuyor insanı, kimler???


İnsan üzülmek ister mı,ah çekmek, ağlamak; o kadar sığlik varki icinde senin , o kadar ruhumu sindirdin ki çok kolay oluyor bu ucuz vazgecisler, vazgecis degil aslinda bunalmislik. İnsan çok sevmeye çok sevilmeye, o acının bile tatlıligina, sevdalara, hatta hatta ümitsiz sevdalara özlem duyuyorki, bir şarkıda bile yoksunuz, akla gelmiyor, yurege dokunmuyor, sadece yoklugunuza aglatiyorsunuz, ana aglatamiyorsunuz. Asık olasimdan olmuş gibi yapasimdan sıkıldım, yoruldum.. Yorulamadim bile aslında! Bir dahakine demekten yoruldum.. Acıtsan ve ağlatsan isim bırakırsın kalbimde., yara bırakırsın tenimde, onu bile beceremiyorsun ya!! Sayenizde kalbimi kese kağıdına sakladım sarıp sarmaladim , sandığın icine koydum, kilitleyin anahtarı yüzbininci kattan tas bağlayıp aşağılara attım. Keseye sardım ruhsuzlugum görünmesin diye, ben utandım sevemeyisimden.. Tas degil aslinda kaya bağladım yeri delsin, göğe çıksın, kaybolup gitsin bulamayayim diye!

O derece utandım sevdalarımı gommekten, senden utandım, bir öncekinden, ondan öncekinden, ondan... Seni cizmekten hic utanmadım. Su hayatta O'Nu bile silip atamayislarinizdan utandım ben. O'nun kalbi bir kum tanesi ağırlığında aslında o kadar hafif, o kadar etmez, ama hepinizi toplasam uç -bes kum tanesi...

Istiridyenin icine kum taneleri kaçarmis, gel zaman git zaman bunlarin yüzlercesi bir inci yaratirmis. Gidenlerden bir tanesi demisti srn bir incisin diye... Ben, kendi yüregime aski kattim, cesaretimle umut yogurdum, gozlerimden heves akittim, daglardan kum tasidim, okyanuslara sevgi karistirdim, icimde bir degil bin inci yarattim, kendi kendime...

Senin, onun, bunun üstünü çize çize.

NS 2011

Hiç yorum yok: